6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun 7’nci maddesinin, Başdenetçinin, birisi kadın ve çocuk hakları alanında görevlendirilmek üzere, Denetçiler arasındaki iş bölümünü düzenlemesini öngören hükmü, kadın ve çocuk alanlarına yasa koyucu tarafından özel bir önem atfedildiğini göstermektedir.

Kamu Denetçiliği Kurumumuz ülkemizdeki kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele alanında izleme, rehberlik, koordinasyon ve farkındalık artırıcı faaliyetlerde bulunmaktadır. Ayrıca Kadın hakları alanında gerçekleştirilen başvuruları “Cinsiyet Ayrımcılığı; Kadınlara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetleri; Kadına yönelik her türlü şiddet, töre ve namus cinayetleri, taciz ve istismar; Kadın ticaretinin önlenmesi; Korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç kadınlar, Kadınlara karşı nefret söylemleri; Kadın haklarına ilişkin diğer konular” alt başlıkları altında ele alınmaktadır.

Kurumumuz özellikle kadına ve çocuğa karşın şiddetin, yalnızca mağdurları değil, bu bireylerin ailelerini, çocukları; nihayetinde toplumu ve gelecek nesilleri olumsuz etkilediği bilincinde hareket etmektedir. Kadına yönelik şiddet temel bir insan hakları meselesi olup, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen “İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması İçin Kurulan Ulusal Kuruluşların Statüsüne İlişkin İlkeler/Paris Prensipleri’nin ulusal kuruluşların yetki ve görevlerine ilişkin düzenlemelere uygun olarak ulusal insan hakları niteliğini haiz Kamu Denetçiliği Kurumu, bağımsız ve özerk bir kurum olarak insan haklarının, dolayısıyla kadının insan haklarının korunması ve geliştirilmesine ilişkin görev sorumluluklarını ifa etmektedir.

Kurumun temel misyonlarından olan insan haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik yürütülen çalışma konularından bir tanesi de kadına yönelik şiddet olgusu olup, şiddetin ortadan kaldırılması amacıyla Kuruma yapılan başvurular, insan hakkı odaklı ve kadına yönelik şiddetin ayrımcılık temelli bir insan hakkı ihlali olduğu perspektifiyle, ayrımcı politika ve uygulamaları önleyici bir yaklaşımla incelenmektedir.

Kadın hakları alanındaki başvurularda, genellikle adli koruma sistemine ilişkin süreçlerde veya idari başvuru sürecinde işlemlerde eksiklik, gecikme, ihmal vb. olması halinde kadın başvuranların Kamu Denetçiliği Kurumu’na yöneldiği izlenmektedir. Bu noktada idari makamlar tarafından başvurucunun içinde bulunduğu can güvenliği risklerine dair somut açıklama, değerlendirme ve gerekçe ortaya konulup konulmadığı ve ülkemizde önleyici ve koruyucu tedbirler alınmasına ilişkin oluşturulan mekanizmanın koordine ve işbirliği halinde işletilip işletilmediği yönlerinde incelemeler gerçekleştirilmektedir.

Diğer taraftan Kadına yönelik her türlü şiddet, töre ve namus cinayetleri, taciz ve istismar alt konu başlıklarında Kurumumuza iletilen vakalar, genellikle yargı yetkisinin kapsamına girdiğinden ve çoğunlukla yargı organlarına intikal etmiş olduğundan mevzuat gereği Kurumun görev ve yetki kapsamı dışında kalmaktadır. Yargı organlarına intikal eden ya da özel şahıslar tarafından gerçekleşen taleplar yönünden 6328 sayılı Kanunun ilgili maddeleri uyarınca “İncelenemezlik Kararı” verilmekte ise de, her başvuru dosyası özelinde kadınların durumu değerlendirilerek, ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda faydalanabilecekleri kamu hizmetleri konusunda bilgilendirme yapılarak danışmanlık sunulabilmektedir. Kurumda görevli sosyal hizmet uzmanı tarafından psikolojik, hukuki destek vb. talepleri yönünden ilgili kurumlarla koordinasyon sağlanarak başvuranlar, gerekli işlemlerin başlatılması için idarelere yönlendirilmekte ve işlemlerin tamamlanma süreci izlenerek başvuru dosyası hakkında dostane çözüm de sağlanabilmektedir.

Kadınların insan haklarına ilişkin Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan bazı başvuruların sonucunda alınan kararlara, sol tarafta bulunan karar tarihi ve sayısına tıklayarak ulaşmak mümkündür.

© 2025 Kamu Denetçiliği Kurumu